Çocuklarda Salya Akımı
Çocuklarda Salya Akımı
Genel olarak çocukların 15-18 ay arasında salyalarına hakim olma becerisini kazanmış olmaları beklenir. Gelişmiş dil hareketleri ile salya ağızda biriktirilir ve ağzın gerisine yutmak için itilir. Salya kontrolü beslenme ve diğer motor becerilerle paralel olarak gelişir. Beslenme becerisinin gelişimi, konuşma için gereken oral motor becerilerinin gelişimini de sağlamaktadır. Bu becerilerin gelişimi sağlandığında salya akımı kontrolü de kolaylaşabilmektedir. Yumuşak sarkık ağza sahip salya problemleri olan çocuklarımızda beslenme, yeme, çiğneme yutma egzersizleri çok yardımcı olur. Salya akımı genel olarak zayıf dil hareketleri, seyrek yutkunma, zayıf dudak kapanmasından kaynaklanabilir. Bu tür durumlarda baş kontrolü, çocuğun postürü, beden farkındalığı çok önemlidir. Ağızda yemek ya da bir sıvı olması haricindeki yutkunma (salya kontrolü için gerekli olan) için salyanın ağız içindeki varlığının hissetmenin gelişmiş olması gerekmektedir.
En öncelikle çiğneme becerisini anlatmaya başlayalım. Çiğnemenin sağlanabilmesi için dil hareketliliği çok önemlidir. Ağzımıza yiyeceği aldıktan sonra öncelikle ağzımızın kapalı olup yiyeceği ya da sıvıyı dışarı kaçırmamız gerekir. Dilimizin, içeri aldığımız lokmayı ağzın içinde döndürerek-rotasyonu sağlayarak- öğütmesi ve sonra ortaya getirip geriye iterek yutulacak hale getirmesi gerekir. Oral motor fonksiyonlarının gelişimi, dilin hareketliliği, konuşma gelişimi için de çok önemlidir. Her bir ses için dilimizin ağzımızın içinde farklı bir hareketi vardır.
Ayrıca salya kontrolü o anda çocuğun ne yaptığı ile de ilgilidir. Yapılan egzersizlerden sonra çocuk, salyasına ağzı içinde nasıl hakim olacağını ve yutacağını öğrenebilir ancak zorlandığı herhangi bir aktiviteyi yapma sürecinde ya da onu endişelendiren, kızdıran kısacası duygu durumunu değiştiren bir durum olduğunda ya da beden duruşunu iyi ayarlayamadığında salyalarına hakim olamadıklarını ve yine akmaya başladığını gözlemleyebilirsiniz. Onlar için zor olan iki aktiviteye aynı anda dikkatlerini verip koordine olamayabilirler. Bunun için psikologlar eşliğinde duygu durumu değişikleri ile nasıl başa çıkacakları çalışılabilir. Özel eğitimciler ile ise ince motor çalışmaları yapılabilir. Çünkü çocuklarımdan gözlemlediğim kadarı ile özellikle ince motor zayıflıkları söz konusu ise bu beceriyi zorlayan bir aktivite yapılırken salya akımı çok yoğunlaşabiliyor.
Genel olarak oral motor problemlerinin çözümünde fizyoterapist, konuşma terapisti, psikologdan oluşan bir ekip gerekmektedir. Bu ekip işbirliğinde fiziksel rehabilitasyon sağılımı, beden tonusu, postürü, oturma ve pozisyon kazandırma, el becerisi, dokunma stimilasyonlarının kullanılması ve oral motor çalışmaları egzersizleri yapılması gerekmektedir. Oral motor terapisinde, çiğneme hareketini geliştirme çalışmaları, dudak ve dil egzersizleri, yutma fonksiyonu kuvvetlendirmek amacıyla sık yutma çalışmaları yapılır. Çocukların alıcı dillerinin iyi olması ve oral motor taklit becerilerinin olması büyük avantajdır. Tatlı içeceklerin salya akımını arttırdığı düşünülmektedir dolayısıyla bu tür tatlıların azaltılması da sürece yardımcı olabilir. Nefes egzersizleri, masaj, bası, germe gibi yüz kaslarının uyarımını sağlayan egzersizler işe yarayabilmektedir. Ayrıca büyük bir kırmızı bezin boyuna bağlanması da çocuğun salya akımı farkındalığın kazandırmak için yardımcı olabilir ve ağızlarını silmelerini sağlayıp kuruluk hissini öğrenmelerini ya da ağızlarını kapamaları ve yutkunmaları konusunda motive olmalarını sağlayabilir. Üst dudak ile burun arasındaki bölgeye çapraz hafif basılı masaj veya bazen alt dudağın altına masaj dudakların kapanmasını sağlayabilir. Ağzın kapalı durması içerideki sıvının yutumuna liderlik edebilir. Yiyecek ağza alındığında yanaklara verilen basılı uyaran-masaj ağız içerisinde hareketliliği arttırıp çiğnemeyi ve yutkunmayı uyarabilir. Çenenin altına parmaklarla yapılan hafif bası da yutkunmayı uyarabilir.
Bu çalışmalar yapılırken çocuğun oturma becerisi varsa dik oturmalı ve ayaklarının altına düz bir yüzey konularak ayaklar sabitlenmelidir. Alıcı dil gelişmiş ve oral motor taklit becerisine sahip ise bir takım ağız hareketlerini gösteren kartlar çok kullanışlıdır.
Dokunsal hassasiyetler de salya akımında ve beslenme problemlerinde çok büyük rol oynamaktadır. Bazı çocukların dokunamadıkları bir takım yüzeyler ya da dokular olabilir. Bu dokularla eşleşen yiyecekleri ağızlarına sokmakta güçlük yaşarlar çünkü en öncelikle dokunmakta güçlük yaşarlar. Herhangi bir yiyeceği ağzımıza sokabilmemiz için önce onun görüntüsüne sonra dokusuna sonra da kokusuna tahammül etmemiz gerekir. Çocuklar dokunamadıkları bu tür şeylerle karşılaştıklarında da salya akımı yoğunlaşabilir. Bunun için bir takım dokunsal oyunlarla hassasiyet giderme çalışılmalıdır. Fakat önce ne tür dokulardan rahatsız olduğu tespit edilmelidir ki oyunlar ona göre seçilsin. Örneğin traj köpüğü, mısr-fasulye kutusu, oyun hamurları, esneyen flexible küçük oyuncaklar, dikenli toplar bu oyunlara dahil edilebilir. Fakat bütün bunlar çok geniş birer konu olup başka bir makaleye ayrı olarak dahil edilip yazılması gerekir.
Kaynakçalar
Sophie Levflt, Treatment of Celebral Palsy and Motor Delay, Fourth Edition
Eva Bower, Celebral Palsy At Home, Fourth Edition
Debrah Beckman, Beckman Oral Motor Therap Course Book, 2013